Bloguma da YouTube kanalıma da uzun süredir yeni içerik oluşturmuyordum. Bu süreç ön gördüğümden de uzun sürdü ve bir yılı geçkin süredir düzenli olarak içerik gelmiyordu. Bu günden itibaren tekrar bloguma ilgi göstermeye ve yazı yazmaya başlayacağım. Tabii ki bu yazıda da sizlere bu süreçte neden blogumdan uzak kaldığımı, bu süreçte neler yaptığımı anlatmaya çalışacağım. İlerleyen günlerde de bu konularda edindiğim tecrübeler ile ilgili de sizlerle farklı içerikler paylaşacağım. Özellikle kendi şahıs şirketini kurmak ve genç girişimci desteğinden faydalanmak isteyen kişiler için mini bir rehber oluşturacak içerikler hazırlayacağım.

Blogumda Yazmayı Neden Bıraktım?

Blogumda içerik oluşturmayı bırakmamın temelde iki sebebi bulunmaktaydı. Bunlardan birisi yüksek lisansa başlamış olmamdı. Dersler ve tez çalışmalarım maalesef bloguma zaman ayırmamı engelliyordu. Fakat yazı yazmamamdaki en büyük neden bu değildi. En büyük neden kendi şahıs şirketimi kurmuş olmam ve oraya çok fazla zaman ayırmak zorunda kalmamdı. Açtığım şirket üzerinden de içerik oluşturma, web sitesi yapma gibi işler yaptığım için tabii ki kendi siteme ayıracak vaktim kalmıyordu. Bu da siteye yeni içeriklerin gelmesinin önünde büyük bir engel oluyordu. Tüm enerjimi yeni işler bulmak ve bunları yapmak için harcıyordum. Tabii ki bu kadar içerik ürettikten sonra kendi siteme de içerik üretmek için gerekli olan enerjiyi kendimde bulamıyordum. Bunun sonucunda da sitemi tamamen bırakmıştım. Fakat artan vergiler, artan Bağkur ücretleri ve benzer sebepler ile şirkete harcadığım emeğimin maddi olarak karşılığını alamadığımı fark ettim. Bunun sonucu olarak da şirketimi kapattım. Bu yüzden kendime büyük bir zaman kaldı ve tekrar bloguma dönmek için de büyük bir fırsat oluştu.

Şahıs Şirketinin Bana Öğrettikleri

Çoğu konuda olduğu gibi bu konuda da yeni bir işe girmeden önce çok fazla araştırma yaptım. Olabilecek tüm olumsuzlukları göz önünde bulundurmaya çalıştım. Fakat hiç beklemediğim bir olay oldu ve ülkemizde hepimizi üzen deprem meydana geldi. Ankara’da yaşadığım için depremden doğrudan etkilenmesem de dolaylı yoldan tabii ki etkilendim. İş yapacağım arkadaşlarımdan bir kısmının da bu bölgelerde olması tabii ki işlerin baştan kötü gitmesine sebep oldu. Maalesef her türlü sonucu düşünsem de bir deprem olabileceğini hesaba katmamıştım. Tabii ki ekonomik sebepler giden binlerce canın yanında önemsiz kalmakta. Buradan bir kez daha depremde hayatını kaybeden ve yaralanan insanlarımızı analım. Ölenlere Allahtan rahmet, kalanlara da baş sağlığı sunarım. Ülkemizde bir daha böyle olaylar yaşanmamasını temenni ederim.

Bunun yanında ülkemizdeki ekonomik durumlarda giderlerimi artırırken gelirlerimi aynı oranda artıramama neden oldu. Bu da tabii ki çok düşük karlar ile çalışmamı gerektirdi. Bunun üstüne yeniden değerleme oranının çok yüksek olması ve ödediğim tüm vergilerin bir anda 2024 yılında yükselecek olması da hesaplarımın tamamen karışmasına neden oldu. Bu süreçte yine de biriktirdiğim ve bu günleri düşünerek sakladığım paradan şirketi devam ettirmem mümkündü. Fakat bu durumda gelirlerim ve giderlerim arasında çok az bir fark kalacaktı. Çok fazla emek harcadığım halde elimde kalan tutar bu emeğin karşılığını asla vermeyecekti. Herhangi bir işte bile kazanabileceğimden daha az para kalacaktı. Durum böyle olunca geçen senenin sonunda şirketimi kapatma kararı aldım. Bu süreç hakkında da ilerleyen süreçte bir içerik oluşturmayı planlıyorum. Eğer şahıs şirketi açmayı düşünen veya açtığı şirketi nasıl kapatacağını düşünen varsa onlara ufak da olsa bilgi sağlayacak bir içerik yapmayı planlıyorum.

Tabii ki bu süreç bana pek çok şey öğretti. Bunlar;

  • Hayatta belirttiğim gibi her zaman en olumsuz durumu düşünmeyi ve buna göre kendimi hazırlamayı alışkanlık haline getirmiştim. Fakat ne kadar kötüsünü de düşünsem daha kötü şeylerin olabileceğini gördüm.
  • Para kazansam bile kazandığım para verdiğim emeğin karşılığını sunmuyorsa bu işi devam ettirmenin bir mantığının olmadığını öğrendim. Bu siteyi bileceğiniz üzere reklamsız bir şekilde sunuyor ve tüm masraflarını kendim karşılıyorum. Fakat bu aynı zamanda benim için bir hobi olduğundan harcadığım paralar da gözüme görünmüyor. Fakat profesyonel olarak bir iş yaparken kazandığınız para büyük önem kazanıyor. Sevdiğiniz işi de yapsanız belirli bir gelirinizin olması gerekiyor.
  • Bir iş kurarken çok fazla iş ortağı bulmak ve işleri de farklı kaynaklardan almanın önemini öğrendim. Maalesef sınırlı sayıdaki yere bağlı olunca beklenmedik bir durumda işler bir anda kesilebiliyor.

Bunların sonucunda tekrar bir planlamaya gittim, daha az vakit harcayacağım işlere yöneldim. Bunun yanında yüksek lisans sürecime de daha fazla ağırlık verdim. Maalesef deprem sonrası uzaktan eğitime geçilmesi ve şirketin yoğunluğu okula da tam olarak vakit ayıramama neden oluyordu. Şirketin kapanması bu problemlerin de önüne geçti. Sonuç olarak şirketimin kapanmış olması ve hayallerimin yarıda kalması beni üzmüş olsa da bir yandan da sevindirdi. Her zaman planlı bir şekilde gittiğim için tabii ki hiç kimseye borcum kalmadı veya kalan vergileri öderken (evet şirketi kapatsanız bile bazı vergileri son kez ödemeniz gerekiyor) sorun çıkmadı. Bu anlamda planlı davranmam ve kötüyü düşünmem işime yaradı. Her zaman köşeye attığım bir miktar para büyük bir hayat kurtarıcı oldu.

Sonuç Olarak

Sonuç olarak her zaman keşke yapsaydım diye aklımda kalırdı. Maalesef çok utangaç bir yapım olduğundan çoğu işe atılamaz ve sessiz kalırdım. Sonrasında da keşke yapsam diye pişmanlık duyardım. Bu sefer içime atmak ve keşke demek yerine şirketi kurup hayallerimin peşinden gitmeyi denedim. Sonuç belki istediğim gibi olmadı ama arkamda da bir “keşke” kalmadı. Bu sürecin bana en çok öğrettiği de bu oldu. Bir gün keşke demektense, denedim ama olmadı demeyi tercih ederim. Umarım hiç bir zaman keşkeler olmayacak bir hayatınız olur. 🙂

İlk Yorumu Yapın

Yorumlar

Bu yazıda hiç yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir